Sektör Haberleri

Ev / Haberler / Sektör Haberleri / Madenciliğin ve Patlamaya Dayanıklı Lambaların Önemi

Madenciliğin ve Patlamaya Dayanıklı Lambaların Önemi

Küresel madencilik sektörünün büyük bir kısmı, yer altı kömür yıkama tesisleri ve ıslah tünelleri dahil olmak üzere patlayıcı tehlikelerin mevcut olduğu alanlarda faaliyet göstermektedir. Bu, bu alanlardaki işçilerin yaralanma veya ölümle sonuçlanabilecek tutuşma ve patlama riskiyle karşı karşıya olduğu anlamına gelir.
Bu kazaları önlemek amacıyla madencilik sektörü, patlama riskini en aza indirecek şekilde tasarlanmış birçok farklı türde lamba geliştirmiştir. Bu ışıklar, farklı ülkeler ve yargı bölgelerindeki en katı güvenlik standartlarını karşılayabilir ve her madenci ekipmanının hayati bir parçasıdır.
Birçok farklı türü var emniyet lambaları ancak hepsi kömür madenlerinde bulunabilen yanıcı bir gaz olan grizu yanmasını engelleyerek çalışır. Firedamp, metan ve kömür tozunun birleşimidir ve tutuşması halinde ölümcül bir patlamaya neden olabilir.
Grizu yanmasını önlemek için tasarlanan ilk lamba, 1813 civarında Dr. William Clanny tarafından icat edildi ve Kraliyet Felsefe Topluluğu'nda bir makalede yayınlandı. Lambanın ortasında kısa bir cam bölümden ve üstünde gazlı bez silindirinden oluşuyordu. Gazlı bezden içeri çekilen hava daha sonra camın içindeki aleve doğru itildi ve herhangi bir grizu dumanının camın içinden geçmesi önlendi.
Alevin çok ısınmaması da önemliydi; bu nedenle Clanny, sıcak çarpması riskini azaltmak için alevi soğutan bir üst ağ katmanı geliştirdi. Ayrıca kömür madenlerinde alevin hakim rüzgarlar ve cereyan nedeniyle sönmesini engelleyen metal bir kaput da ekledi.
Bu tasarım aynı zamanda kömür tozunun ağa yapışmasını da zorlaştırdı. Bu, yanıcı gazın zamanla birikip bu ıslah tünellerindeki kömür tozunun altında sıkışıp kalmasının mümkün olduğu ıslah tünellerinde özellikle önemliydi.
Güvenlik lambasının bir diğer önemli özelliği de madencilerin atmosferik basıncın düşük olup olmadığını tespit etmesine olanak tanıyan barometreydi; bu da kömür damarlarından maden galerilerine grizu sızma riskinin yüksek olduğunu gösteriyordu. Bu bilgi, tehlikeli durumların oluşmasını engelleyebileceği için çok değerliydi.
Günümüzün lambaları iki temel konfigürasyona sahip olabilir: patlamaya dayanıklı veya kendinden güvenli (bu, lambanın grizu tutuşmasını önleyecek şekilde tasarlandığı anlamına gelir). Kendinden güvenli ışıklar mutlaka patlamaya dayanıklı değildir ve yüzyıllardır kömür madenlerini aydınlatmak için kullanılmaktadır.
Bir madende mumlardan küçük fenerlere kadar kullanılabilecek pek çok farklı aydınlatma türü vardır. Endüstrinin ilk yıllarında ağırlıklı olarak mum kullanılıyordu ancak günümüzde LED teknolojisi tercih ediliyor.
Pille çalıştırılabilir veya bir jeneratörle çalıştırılabilirler. Elektrikli fenerler mum fenerlere göre daha hafiftir, daha verimlidir ve pil ömrü daha uzundur.
Ancak geleneksel fenerlere göre daha pahalıdırlar ve pillerinin düzenli olarak değiştirilmesi gerekir. Kolayca alev alabilecekleri ve patlamaya neden olabilecekleri için madende kullanılmaları da tehlikeli olabilir.